Denenmemişliğin ardına bakmaca, düşünülmeyenin peşinden koşmaca !...
Arayış yollarında ruhunu kaybedip, sisler ülkesinde kaybolanı aramaca !...

Tesadüf


Hayatın içinde ki olayların detaylarına inmektir felsefe.
Anlamayanlara sözlerimiz var, anlayanlar içindir felsefe.
Önüne gelen konuşursa bu gürültü olur, olmaz ki felsefe.
Felsefe iki türlüdür, biri bilinen, öteki bilinmeyen felsefe.

Bir iddiam yoktu fakat anlatmak için lazım oldu felsefe.
Anlamayanlar konuştuğu içindir ki mecbur oldu felsefe.
Her önüne gelenin de konuşması demek değildir felsefe.
Öyleyse dinleyin, bu da felsefenin ötesinde ki bir felsefe.

Her şeyden önce bu hayatta tesadüflere yer yoktur bilesin.
Ama senin var oluşun senin açından bir tesadüftür göresin.
Çünkü bilmediğin bir zaman ve mekana habersizce geldin.
İstemediğin bir aile de ve istemediğin bir ortamda yetiştin.

İstemediğin bir zaman ve mekanda da vefat edip gideceksin.
Hem de istemediğin bir şekil de ve de istemediğin bir yaşta.
İşte sen yaşıyorsun, nasıl yaşadığını düşüne biliyor musun?
Hayatını yönlendiren ne? Acaba bunu anlayabiliyor musun?

İstemediğin bir zamana mekana geldin, bu bir tesadüftür.
Çünkü başka bir zamana, ayrı bir mekana da gelebilirdin.
Başka bir ırkta, başka bir din, başka bir renkte olabilirdin.
Veya kadın isen erkek, erkek isen bir kadın da olabilirdin.

Veyahutta bunların hiçbiri olmaya bilirdin de.
Yani sen, hiç bir zaman doğmaya bilirdin de!

Ne tesadüftür ki senin hayatın tamamıyla tesadüflere bağlıdır.
Kendi hakkın da ne istediğin oluyor ne de istemediğin oluyor.
Bütün bunlar iraden dışın oluyor ve sen de seyirci kalıyorsun.

İstediğin bir şekli kendine veremediğin halde, ısrarla ben diyorsun!
Oysa ki bu şeklin bir tesadüf değil midir?
İstediğin bir cinsiyete sahip olamamışken, cinsiyetinle övünüyorsun!
Cinsiyetin de bir tesadüf değil midir?

Uzunluğun kısalığın, zayıflığın şişmanlığın, bunlar da bir
tesadüf değil midir?
Ses tonun, duyuşun, görüşün, duruşun, hasılı her şeyin
tesadüf değil midir?
Kısacası senin sen oluşun,senin açından, gayr-i iradi bir
tesadüf değil midir?

Mesela;
Bu Dünya da başkaları yaşamaya devam ederken sen öleceksin!
Onlar yaşarken senin ölmen tesadüf değil midir?
Sen neden ölüyorsun!

Veya sen yaşarken daima başkaları da ölüp gidiyor!
Onlar ölürken, senin yaşaman tesadüf değil midir?
Sen neden yaşıyorsun!

Arabayla gezerken, bir işte çalışırken ve her ne yaparken.
Bir kaza olupta, o kazanın oluşu dahi tesadüf değil midir.
Başka zaman neden olmuyor?

Bu oluşan olayların kaffesi iraden dışındaki oluşumlardır.
İraden dışında ki oluşumlar da sana tesadüf olarak yansır.
Yani az evvel çıktığın bina da çok büyük bir patlama olur.
Veya araban bir kazada hurdahaş olur ama sen kurtulursun.

Kısacası çevrende olaylar ölümcül kazalar olurken.
Bu bir tesadüf değil midir? Sen hâlâ hayattasındır!
Tesadüf eseri olarak, hâlâ nefesler alıp vermektesin!

Ey nefes alıp verişi dâhi, tesadüf olan insan!
O nefes alıp verişin dâhi, tesadüf değil midir?
Habersizce aldığını, habersizcede veriyorsun!
Haberin olmayınca, onlar tesadüf değil midir?

O nefesleri istemeden alırsın, çünkü istemeden doğmuşsun!
O nefesleri istemeden vereceksin, zira istemeden öleceksin!
O nefesleri alıp verdiğin içindir ki istemeden de yaşıyorsun!

Bu sözleri şiir olarak görme, şiir dediğin nedir ki karalayıver gitsin.
Bu sözleri hikaye olarakta görme, hikayeleri de tutuşturuver gitsin.
Bu sözleri doğum, yaşam ve ölümünün, sonsuz döngüsü olarak bil.
Yok sözleri beğenmediysen, tercih senin buruşturup at çöpe gitsin.

1998

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Ruhun tekamülü bedenleşme,
Bedenin tekamülü de doğalaşmadır!


Copyright 2008 - 2024 🇹🇷 @Felasife | Site haritası

Mal sahibi, Mülk sahibi, hani bunun ilk sahibi!

Creative Commons Atıf 4.0 Uluslararası Lisansı