Öyle olun ki

Öyle mutlu olun ki
yaşadığınızı unutun,
yoksa acı ve ızdırap çekersiniz.

Öyle egoist olun ki
başkalarını düşünmeyin,
yoksa anılarla baş başa kalıverirsiniz.

Öyle dinliyor görünün ki
kimseyi dinlemeyin,
yoksa kendi söylediğinizi dinlersiniz.

Öyle rol yapın ki
gerçek sansınlar,
yoksa kendi filminiz de bile kaybedersiniz.

Öyle düşünün ki
kimseden etkilenmeyin,
yoksa başkalarının tahâkkümüne girersiniz.

Öyle sevin ki
karşılığı olmasın,
yoksa bir ömür bu karşılığı boşuna beklersiniz.

Öyle söz söyleyin ki
kanun olsun,
yoksa doğru da olsa kişiliğinizden kaybedersiniz.

Öyle merhametli olun ki
başkalarına değil,
yoksa siz de acımasızca eleştirilirsiniz.

Bu dediklerini olmamayan, ama hayatın böyle olduğunu geçte olsa anlayabilen, bir boşluk seyyahının boşluğundan döküldü bunlar.

Gönüle gelen İlham değil bunlar, aşk adamı değilim ki?
Düşünce ürünü de değil bunlar, ben filozof değilim ki?
Sadece yaşadığımı yazdım, adım Yaşarya o bakımdan
Zor değil bu cümleleri kurmak, önemli biri değilim ki?

Bu önemsiz yazıyı önemsemeyin.