Denenmemişliğin ardına bakmaca, düşünülmeyenin peşinden koşmaca !...
Arayış yollarında ruhunu kaybedip, sisler ülkesinde kaybolanı aramaca !...

Yaban çocuğu

Çocuk dediğimiz şeydir, esirgenmeye muhtaç olan.
Bir tomurcuğa misalidir o ışığa suya ihtiyaç duyan.
Değil mi ki ışık ve su ona verilmez, o dal kurutulur.
Bir kaya kenarında büyüsede, geliş amacını unutan.

Hadi o amacını unuttu, unutmayanlara acaba ne oldu?
Bir izbede bir yaban çocuğu doğdu, o niye böyle oldu?
Bu çocuk istikbâlde ki bir katil miydi, şimdi infaz oldu?
Hayat bu kadar mı adil? herkes ondan mı seyirci oldu?

Doğmamış lanetin bedenlenmiş Ey saf tebessümü.
Aynan puslu değildi ki onu diyenler iblisin tezâhürü.
O yüz ki o pus’un arkasında bile ışıldayan bir sırdır.
O sır ki bir günahın zorla akladığı acıların temâyülü.

Ey zorlukların çocuğu, senin kolay hiç bir şeyin yok ki.
Hıçkırıkların da içine kapanıktır, ahh’ını duyan yok ki.
Bey zâdelerin iğrenç emelleri, kaderini tayin ediyorken.
Hayatta yapa yalnızsın, koruyanın gözetenin de yok ki.

Ama hiç yok’ta değil, yok’luğun karşısına varlık durursa.
Bir kıvılcım Dünyayı yakar, her ne kadar karanlık olursa.
Belki tek tesellin budur hayattan, siz ötekilerini kurtarın
Yaban doğup yabani kaldın, bir de duyanların bulunursa.


Bu şiir Çocuk Ve Bilgi Güvenliği Derneği nin çalışmalarına konu olan çocuklara ithâf olunmuştur.

Bu vesileyle Çocuk Ve Bilgi Güvenliği Derneğine katkı sağlayan, destek olan tüm kamu, kurum, özel kuruluş ve bireylere de sonsuz teşekkürler.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Ruhun tekamülü bedenleşme,
Bedenin tekamülü de doğalaşmadır!


Copyright 2008 - 2024 🇹🇷 @Felasife | Site haritası

Mal sahibi, Mülk sahibi, hani bunun ilk sahibi!

Creative Commons Atıf 4.0 Uluslararası Lisansı