Denenmemişliğin ardına bakmaca, düşünülmeyenin peşinden koşmaca !...
Arayış yollarında ruhunu kaybedip, sisler ülkesinde kaybolanı aramaca !...

Ahlak takıntısı!

Ne ahlak nede ahlaksızlığın tanımına girmeyeceğim, bence saçma sapan bir anlayış bu, helede birilerinin tekelindeki ahlak ise zaten saçma sapan bir anlayıştır.

Bir adam bir çocuğa tecavüz ederse, bu bir suçtur. (!!)
Bir adam bir kadına tecavüz ederse, bu bir suçtur. (!!)
Bir adam bir erkeğe tecavüz ederse, bu bir suçtur. (!!)
Tersi durumda bir kadın erkeğe veya kadına tecavüz ederse buda bir suçtur. (!!)
Değilmiki işin içinde ZORLAMA vardır, GASP vardır, rıza yoktur, bu her halükarda adam öldürmek nasıl bir ağır suçsa, gasp nasıl ağır bir suçsa, buda aynen öyle ağır bir suçtur.
Bir çocuğun ise zaten rızası diye bir şey olmaz, bu zorla olmasa bile en ağırından bir SUÇTUR.

Şimdi bu ahlaksızlık dediğimiz şey ne ola ki? suçun yerini alabiliyor, hakaret amaçlı kullanılabiliyor... bu olayları AHLAKSIZLIK olarak değerlendirebiliyor? ölçüsü ne?
Din mi, aklı mı, bilim mi, felsefe mi, tarih mi, aliesi mi, gelenekleri mi? ... ne?

Birilerinin birilerini ahlaksızlık ile suçlamasın ölçüsünü nedir?
Metre ile satılıyorsa metresi kaça? yok kilo ile satılıyorsa kilosu kaçadır?

Nat-geo ve Nat-geo people kanalında, izleyen var mı bilmem, sürekli Amrikada ki veya dünyada ki cinsel tercihleri farklı olan insanları çıkartıyorlar, Medyada da yığınla haber geçiyor zaten, detaylara girmeye gerek yok, çift kocalı kadınlardan, çok eşli erkeklere, cinsiyet değiştirmiş kişilere kadar, pek çok cinsi tercihini bilerek/isteyerek yapmış ve erişkin ve o toplumların içinde de sosyal hayata karışmış, pek çok insanların hayatlarını gösteriyorlar.
Bazıları keyfi bazıları ise zorunluluktan bu tercileri yapmışlar, anlatıyorlar hikayelerini.
Bunlar modern toplumlar...karışan yok kuruşan yok...

Geçelim ilkel dediğimiz tam zıddı Şamanik toplumlara, onların durumunuda en altta verdim.[*]
Özetle bir tarafta ilkel sayılacak bir toplumlar en geride, diğer yanda da modern toplumlar en ileride.
Neden bu insanlar bu tür şeyleri yargılamıyorlar?
Bir halt bilmedikleri için mi?
Biri ileride, biri geride, peehh.. bi yol olmaz onlardan mı?

Görünen o ki bu toplumlar bunları sorun olarakta görmüyorlar, sorun olarak görenlerin ahlak ölçülerini bilmek isterim.
Diğer yandan zaten bu toplumların hepside böyle değil ki, içlerinden bazıları bu yolu tercih etmişler/ediyorlar.

Şimdi bu örneklerden yola çıkarak, tüm bu toplumları ahlaksız ilan edebilir miyiz?
O zaman sorarlar ahlak nedir, ahlaksızlık nedir? suç nedir? diye.

Adam kendi iradesiyle, tercihiyle o yolu seçmişse, aklı başındaysa, özgürse kime ne?
Herkes aynı olacak diye göğe yazılmış bir kural mı var?

Ha özgürlüğünde sınırı var, karşındakinin sınırını geçmeyeceksin, altın kural bu.
Umuma açık yerlerde, sokaklarda, bahçelerde, parklarda vs. açık alanlarda o işi yapmayacaksın, evinde kapalı kapılar ardında gözlerden ırak yapacaksın.
Çünkü açık alan demek herkesin demektir, herkesin olanında kimsenin değildir, kuralı bellidir.
Bu zaten böyledir de bir yandan.. neticede herkesin açık alanlardan payı vardır...

Diğer yandan açık alanlarda çıplakta dolaşmıyoruz, çevremize zarar vermiyoruz, sağa sola saldırmıyoruz, başkasının malını gasp etmiyoruz, bunlar aksi olduğu an bu SUÇ kapsamına girer, gezsin dolaşsın, elele tutsun bu SUÇ olmaz ki!

O da bir insan, veya insanlar... gök onunda göğü, yer onuna yeri.

Hasılı özgürlük ihlali bir durum olursa o zaten SUÇ kapsamına girer.
Ayrıca doğada da ahlaksızlık diye bir şey yokken, bu ahlaksızlık nereden çıktı, sormak lazım ahlak timsallerine.
Ey ahlak timsali, bir milleti, bir grubu, bir düşünceyi yargılayan ahlak ölçülerin nedir?

Adam erkek olarak doğmuş, yaş ilerledikçe kadınsılaşmaya, göğüsleri filan çıkmaya başlamış, ama diğer yandan pipide var, ne yapacak bu insan?
Yada tam tersi kadın gibi büyütülmüş, kız çocuğu ama ergenlik gelince erkekleşmeye başlamış, peki bu ne yapacak?
Veya fiziksel bir sorunu olmasa bile psikolojik olarak değişim görmüş, ruh bastırıyor içerden kıvrım kıvrım kıvrandırıyor, bu ne yapsın, öldürsün mü kendini?

Suçlu ya Tanrı, Yada Evrim... ötesi yok!!
Aslında ikiside değil biliyor musun? tek suçlu var o da sen ve garip ahlak ölçülerin, zavallı bir zihniyet bu, kurtulmalı ondan...

Ebeveyn isen kendi evinde çocuklarını yetiştir, terbiye et, onlara iyi bir eğitim ver, uzak durması gereken durumları anlat, namus nedir diye usulünce öğret, evlendirene kadar senin sorumluluğunda buna kimse bir şey demez.
Gerekirse çevren veya süleden gelen terbiyeyide ver, kültürünüde aşıla ama AHLAK ve AHLAKSIZLIK diye bir şey aşılama...
Hiç kimseyi, bir toplumu, bir milleti AHLAK ve AHLAKSIZLIK ölçüleriyle ölçme, ölçtürtme...
Ölçebiliyorsan SUÇ ölçüleriyle ölç, bunu öğret, ölçemiyorsan boş yere karalama , karalatma...

AHLAK nedir yahu!!...

Fazilet belirtisi mi?
Medeniyet ölçüsü mü?
Âsillik alameti mi?
Uluhiyet nişanı mı?

Nedir?

Doğada varolan bir şey mi?
Doğuştan gelen bir şey mi?
Gülen ayva ağlayan nar mı?
İncire sap, üzüme çöp mü?

Nedir?

Birilerinin fırsat kolladığı, din, toplum, kültür odaklı kişiye özel düşüncesizliğin dik alası mı?
Yoksa derinlerde yatan, yüzleşilmesinden korkulan baskın tabuların pus dolu aynası mı?
Yahut birileri ahlaksız diye suçlanırken, mahreme odaklı beyinciğin yaşadığı hazlar mı?

Nedir?

Ya modern olmalı, ileri uluslar gibi.
Ya ilkel kalmalı, geri kavimler gibi.
Baksana! nasıl doğasıyla barışık.
Ötesi yok, öten küflü masallar gibi.

Budur!

Yıl 2015 olmuş, Ahlak takıntısı üzerine yazı yazmak, işkence gibi gerçekten.
Charles Bukowski.. ”Bu gün Demokrasiyi haykıranlar temelde krallığı arzulayanlardır“ dediği gibi, Ahlak/Ahlaksız teraneleri eyleyenler, temelde ne inciler saklıyorlardır, kim bilir.
"Asıl azmaz, bal kokmaz; kokarsa yağ kokar, onunda aslı ayrandır." Ayranında aslı süttür, sütte mi bişi var nedir bilinmez...

1978 yılında Moskovalı antropolog Vladimir Basüov İç Avrasya şamanlarınm travestiliği üzerine etkileyici bir makale yayımladı. Basilov “Eski-Sibirya” halkları arasında ruhların sık sık, erkeğin her açıdan kadın gibi görünmesini hatta başka bir erkekle evlenmesini istediklerine değinir. 1909’da erkek bir Türkmen şamanı kadın kılığında görüldü ve sonraları Kazak şamanlarıyla Kuzeybatı Özbekistan’ın Karakalpak Türklerinde benzer olaylar kaydedildi.
Karakalpak şamanlarmdan biri evle ilgili konularda ve kadınların geleneksel etkinliklerinde bir kadın gibi davranıyordu: Bazı arkadaşları onu çift cinsiyetli olarak görüyordu. 1968’de Basilov Özbekistan’dan yaşlı bir Özbek şamanıyla buluştu. Tasmat adındaki bu şaman 1886’da doğmuştu. Köylülere gençken “ruhların değmesiyle” şaman olduğunu anlatırmış; hastalanınca bir kadın şamana götürülmüş. Köylülere göre onu kadın gibi giydiren ruhlarıydı ama kendi açıklaması da “Böyle seviyorum,” şeklindeydi. Köylüler ona görünen ruhların kadın olduğunu söylemişlerdi. Tasmat ziyafetlerde kadınların arasına oturmayı ve onlarla şarkı söylemeyi tercih ediyordu. Bir kadın gibi oturup kalkıyor, sövüyor, selâmlaşıyor, vedalaşıyor ve yürüyüşü, jestleri hatta konuşmasıyla bir kadın gibi oluyordu. Ancak sakalı, eşleri ve çocukları vardı. Köylüler davranışlarını uygunsuz bulmuyorlardı: Tasmat aynı zamanda şarkıcı ve müzisyendi.
Basilov Herodot’un bahsettiği meşhur îskitli “kadınsı erkek kâhinlere” (enareeler) büyük Yunan hekim Hipokrat’m (M.Ö. yaklaşık 460-377) da değindiğini söyler. Hipokrat onların “kadınsı işlerle meşgul olduklarını ve kadın gibi konuştuklarını” söyler. Hipokrat îskitlerin bu davranışı bir tanrıçaya atfettiklerini ve kâhinlere hürmet ettiklerini belirtir. Basilov da bu hallerini at sürmelerine atfeder. Basilov Kuzey Amerika’daki Pueblo Kızılderililerinin “dini âlemler” için cinsiyet değiştirmek zorunda kalan erkekleri hadım etmek için at sürme alıştırmaları kullandıklarını gözlemlemişti.

Kaynak: JULIAN BALDICK - Hayvan ve Şaman - Orta Asya’nın Antik Dinleri

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Ruhun tekamülü bedenleşme,
Bedenin tekamülü de doğalaşmadır!


Copyright 2008 - 2024 🇹🇷 @Felasife | Site haritası

Mal sahibi, Mülk sahibi, hani bunun ilk sahibi!

Creative Commons Atıf 4.0 Uluslararası Lisansı