Denenmemişliğin ardına bakmaca, düşünülmeyenin peşinden koşmaca !...
Arayış yollarında ruhunu kaybedip, sisler ülkesinde kaybolanı aramaca !...

Atalar kültürü

Yeni bir şeyde değil bu bahsedeceğim, belkide unutulup gitmiş "en eski" bir olay bu, "Atalar kültürü" denen olay, çok çok eskilerden beridir süregelen, pek çok kadim toplumlarda elan gözlemlenen Atalar kültürü nedir denirsede;
kısaca Ölen atlarınızın yanına gitmektir, mevzusu budur, onlardan yardım istemek, onlara kurban sunmak, onların onur gurur duyacağı işler yapmak, onların izlerinin dışına çıkmamak gibi yan olaylarıyla birlikte desteklenen bir bütündür.

Aksi durumda bir nevi özünden ayrılmamaktır ki bunu bugün bu toplum için konuşmak bile abestir, gerçi çoğu toplumlarda böyledir zaten.
Zira kendini İslam zannedenden tutunda modern dünya ile bir görene kadar, kendini farklı gören insanların oluşturduğu bir toplum(lar)da yaşıyoruz.
Adam öldüğünde Müslümanların yanına veya Tanrının yanına gideceğini sanıyor ki nerede Atalar kültürü, nerede Ruhlar kültürü?
Geçmişiyle hiç mi hiç bir bağı olmayan, kendi aslından Atalarından kopan bu anlayışa zaten Atalar kültürü en kötü şey gelir.

Konuyu uzatacağım ama Ataların yanlış yapmışta sen mi doğru yapıyorsun, demezler mi adama?
veya Atalarının yanına gittiğinde onlar seni Reddettiğinde nereye gideceksin?
Veya başka toplumlar demez mi ulen sen iyi biri olaydın veya güvenilir biri olaydın, Atalarını terk etmez, Atasına saygısı olmayan bize nasıl saygısı olsun?
Veya Ataların seni dışladıklarına göre, demek ki vardır bir bildikleri demezler miydi?

Ataların seni kabul etmeze, bu seni başkalarıda kabul etmeyecek anlamına gelir.
Yani sen kişisel olarak ne kadarda doğruyu bilsen de, kendi yolunu çizsen de bu seni Atalarının yanında yapmaz, onlar seni kabul etmez demektir bu.
Zira Atalarda itiraz değil saygı esastır, sen onlara saygı duymazsan onlar sana saygı niye duysun? öldüğün zaman seni yanlarına niye alsınlar, seni kabullensinler veya Ruhları sana niye yardım etsin vs.

Bu benim için hiç önemli değil, ben doğru yolumu buldum, onlardan bana ne diyen için, bu dünya nasıl ki harita harita parsellenmiş ve sende o parsel içinde bir ailede, sülalede doğmuşsan, öldükten sonrasıda parsel parseldir, ve her Ataların bir yeri yurdu vardır.
Burada nasıl ki vatansız, kimliksiz biri, diğer kimlikler ve vatanlar karşısında bir hiçse, aynen orada da öyledir.
Kimliğini bilmeyen, yerini yurdunu bilmeyen, Atalarının izinden ayrılanlar adeta savrulan küller misali savruk ruhlardır.
O yüzden öldükten sonra ne oluyor 'un cevabı Atalar kültüründe böyledir, başkası ne der, neye inanır bilmem, bildiğim budur.

Diğer yandan bunca kavgalar döğüşler burada vardır, ötesi için geçerli değildir, ötelerde uyum vardır, o yüzden burada Atalar kültürü deyince, bunu kelle avcılığı olarak algılayıp, diğer insanları katletmek aklınıza bile gelmesin, bu tiplerinde Atalar kültüründe yeri yoktur.
Bunu böyle diyenler, ırkçılığı bu amaçla körükleyenler, zaten Atalar kültürünü kendi iğrenç amaçları için kullananlar olmuştur ki amaç Atalar kültünün kötü gösterilmesinden başka bir şey değildir.
Ya inandığı dini güzel göstermek gayesi, yada inandığı ideolojiyi güzel gösterme gayesi ile kötülerler bu eski inancı.

Özetle her ırk kendi ırkının yanına gidecekse-ki Atalar kültürü böyle der-kendinin nasıl gittiğine dikkat etsin, zira onun ırkının Ataları ne kan meraklısıdır nede Tanrı meraklısıdır.

Dinler icat edilmeden önce Atalar kültürü vardı.
Her türlü ideoloji, din, fikir eskir ama Atalar kültürü eskimez, eskimediğinin kanıtı bugün elan böyle yaşayan toplumlardır, ama unutulur tıpkı bunu unuttuğunu bile unutanlar gibi.

ATALAR KÜLTÜRÜ!
Öz kültürümüzdü,
Gayri unuttuk gittik!
Şehrin büyüsüne kapıldık,
Yabandan nefret eder olduk.
Şeytandan kaçar gibi kırsaldan kaçtık.
Her unutanın yaşadığını yaşıyoruz.
Korkuyoruz!
İnkar ediyoruz!
Olamaz diyoruz!
Göz, kulak sıkıca kapalı.
Hava, su geçirmez.
Duyma yok!
Görme yok!
Onlar ölü!
Bitti...
Ölü konuşmaz!
Bitti...
Ölülerle hiç konuşulmaz!
Bitti...
Efsane oldular!
Böyle inanmaca.
Öylesi yaşamaca.
Defterleri kapandı,
Sırlarıyla gittiler.
Niye konuşsunlar ki?
Dünya sağlara kaldı.
Ölenler sırasını savdı.
Bağ koptu, hat kesildi!
Yaşıyoruz da köksüz yaşıyoruz!
Ya zembille gökten indik.
Ya kaya kovuğunda büyüdük.
Sadece ölüleri gömmedik.
Geçmişimizi de gömdük.
Geçmişimiz yok.
Unutma işin bahanesi.
Geçmişimizi sevmiyoruz.
Nefret ediyoruz onlardan.
Bugüne ters yönleri var?
Kim bu güne ters düşmek ister!
Tribünlere oynamak güzel.
Üstte yer, altta gök oldu.
Tersimiz döndü.
Şehirlerde büyüdük.
Şehrin cazibesi var.
Caddeleri ışıl ışıl.
Sokakları cıvıl cıvıl.
Hijyen, Konfor, İhtişam.
Yabanda ne var?
Heç işte.
Evlat Atasını unutur mu? 
Unutur!
Peki ya Ata! 
O unutmaz!
Ata ölmez!
Ata unutmaz!
Ata gururludur!
O Atalar kültürü.
Ruhlar işin örtüsü.
Evlatlar kültürü değil.
Adsızlar kültürü değil.
Unutanlar kültürü değil.
Tarihe düşülen not değil.
Bizatihi tarihin kendisi.
Alemde bir adı var.
Unutsakta namı var.
...Bin yıl geçsede.
...Bin atlı koşsada.
...Bir kişi kalsada
İlk neyse son odur!
Yazgı neyse olan odur.
Önce Atalar kültürü vardı.
Sonrada Atalar kültürü olacak.
Elanda Atalar kültürü vardır.
Uyanmışlık, aydınlanmışlık.
O kültüre ait değil.
Uyanma Aydınlanma.
Hiç bir şey bilme, Atanı bil.
Atanın yolunu, yurdunu bil.
Ocağını tüttür, töreyi yürüt.
Atan yoksa sen yoktun.
Varlık yoksa gölge yok.
Sen gölgesin.
Sen Atanın rüyasısın.
Bir rüya yansımasısın.
Evlat atasını unutmazsa,
Atada evladını unutmaz!
Bu mudur?
Budur!
Ata...
Ocak...
Tüt...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Ruhun tekamülü bedenleşme,
Bedenin tekamülü de doğalaşmadır!


Copyright 2008 - 2024 🇹🇷 @Felasife | Site haritası

Mal sahibi, Mülk sahibi, hani bunun ilk sahibi!

Creative Commons Atıf 4.0 Uluslararası Lisansı