Denenmemişliğin ardına bakmaca, düşünülmeyenin peşinden koşmaca !...
Arayış yollarında ruhunu kaybedip, sisler ülkesinde kaybolanı aramaca !...

Dünya yuvarlak değildir!

Dünyanın yuvarlak olmadığını, kendine has bir şekli olduğunu bunada GEOİT dendiğini eminim herkes biliyordur.
Ama dil alışkanlığı diyelim bir yuvarlaktır gidiyor, zaten yuvarlak demek dünyayı basite indirgeyen de bir şey, bir nevi geçmişin doğrusu anca bu kadarmış, bunu bu kadar çözmüşler, ama bunun hiç ilerlemesi boyut kazanamaması bu kötü işte.

Herneyse ben olayın bilim tarafında değilim, çok bilmemde açıkcası, Dünya ne şekil olursa olsun, ona bir CANLI olarak bakmayı, onu bir VARLIK olarak görmenin tarafındayımdır.
Bilim burada ÖZEL bir görüş sergilemiş ve Dünya GEOİT 'tir demişse, harikâ derim, başım gözüm üstüne...
Bir tepsi, top, bozuk para, çember, simit gibi yuvarlak değil, kendine has bir şekilde o bir GEOİT, müthiş.

Bu kelimeyi BEYNİMİZE kazımanın zamanı gelmişte, geçiyor.

Geoit Nedir?
Dünyamız, çoğu kişinin düşündüğü ya da tanımlamaya çalıştığı gibi yuvarlak (şekilli) değildir. Aslında doğru bir tanımlama yapmak gerekirse; dünyamız kutuplardan basık, ekvatordan hafif (dışarıya doğru) şişkince bir şekil sergilemektedir ki bu özel şekle geoit denilmektedir. O halde dünyamız yuvarlak değil geoit biçimlidir.
----------*
Ancak merkezden Ekvator'a alınan yarıçap, kutba alınan yarıçaptan daha uzundur. Bu da Dünya'nın kutuplardan basık, Ekvatordan şişkin bir şekle sahip olduğunu ispatlar. Bu şekle geoit denir.

NOT: Kutuplar merkeze daha yakın olduğu için yerçekimi en fazla buradadır. Ya da başka bir ifadeyle yerin merkezkaç / savurma kuvveti burada en azdır. Dolayısıyla cisim üzerindeki yerçekimi kuvveti daha fazla olacaktır.

Dünya’nın Yamuk Yumuk Bir Şekli Var Yerküre’nin her yeri aynı yoğunluğa sahip olsaydı. O zaman yerçekimi ayak bastığımız her yerde sabit olurdu, değişmezdi. Ama durum böyle değil. Çünkü okyanusların altına yaklaşık 10 kilometre dalan katı ve sert kabuk, kıtaların olduğu bölgede takriben 32 kilometre kalınlığındadır. Bu yüzden, bazı alanlar hafif malzemeler içerir, bazılarıysa bunlara göre daha ağırdır. Yoğunluktaki bu değişimin nedeniyse mantodaki hareketliliktir. Bütün bu etkilerin bir sonucu olarak, yerçekimi bazı yerlerde diğerlerine kıyasla daha güçlü hissedilir. Oyuncak hamurdan yapılmış bir küre elinizde olsun. Ardından avucunuzdaki hamuru iyice sıkın. Ve karşınızda dünyamızın gerçek şekli.. Bu olguyu açıklığa kavuşturmak için yürütülen bir çalışmada elde edilen yeni bulgular sunuldu. 
Geoit. Kırmızı ve sarı renkler yüksek yerçekimini, mavi renkse düşük yerçekimini simgeliyor. Avrupa Uzay Servisi’nin GOCE* uydusu uzaktan algılama yöntemiyle yerçekimini haritalamayı başardı. Dünya’nın her noktasındaki yerçekimine ait veriler uydu aracılığıyla toplandı. Bu bilgiler ışığında, Dünya’nın en doğru ve en hassas yerçekimi haritası üretildi. Sonuç olarak elde edilen görüntüde, dünyanın yamru yumru bir şekle sahip olduğu kanıtlandı. Benzeri görülmemiş ayrıntılarıyla sunulan Dünya’nın yerçekimi haritası 4. Uluslararası GOCE Kullanıcıları Çalıştayı’nda açıklandı.

Kaynak ve daha fazlası: yerbilimleri.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Ruhun tekamülü bedenleşme,
Bedenin tekamülü de doğalaşmadır!


Copyright 2008 - 2024 🇹🇷 @Felasife | Site haritası

Mal sahibi, Mülk sahibi, hani bunun ilk sahibi!

Creative Commons Atıf 4.0 Uluslararası Lisansı