İnsanlık Doğmayacak olanı doğurtuyor, ölecek olanı öldürtmüyor, salgınları yok ediyor, virüstür, bakteridir, mikroptur hepsine ayar çekiyor. Gendir, DNAdır diye tüm doğal yapıları bozuyor.
Yağma var!
Nüfuslar katlaya katlaya artıyor, herkes yaşasın kimse ölmesin diye, Tıbba sarılıyor, Tıbbı alkışlıyor. Dünya yetmedi uzayıda zaptetmeye çalışıyor, çekirgeler gibi İSTİLA aşkıyla yanıyor.
Yağma var!
Dünyanın kaynakları hoyratça kullanılıyor, hayvan, bitki deneylerinde kimseye hesap verilmiyor, herşey insan neslini çoğaltmak için.
Varsa insan yoksa insan!
Yağma var!
Yağmalanacak bir koca dünya var!
Daha bitmedi.
Bilenler bilgisiyle, bilmeyenler alkışla destek verdi bilenlere, bizi uzun yaşat!
İnançları, ideolojileri bahane edip, bu uğurda kavgalar edip, onu duymamazlıktan gelmek, ilke edinildi.
İlk nefesten son nefese kadar, bu ilke ile nefesler alınıp verildi.
Yağma var!
Talan var!
İstila var!
DOĞAYI ANLAMAK YOK!
DOĞA'nın sesine kulak vermek yok.
Olan bu.
Artık yağma yok!
Evrimsel süreçte insan bugünlere geldiyse bu boşa değildir, süreç insana bir misyon yüklemiştir, insan bunu ya bilecektir, ya bilecektir. Başka seçeneği yoktur.
İnsan İSTİLAYI kontrol etmeyi öğrenecektir, DOĞA gibi olmak zorundadır, bunun için yaşıyoruz, başka hiç bir tür bunu başaramaz, işte bu da insanın Vizyonudur.
...
"Doğa gibi olmak vizyonu, istilayı kontrol misyonuyla birleştiğinde, insan o gün, tam manasıyla insan olacaktır."
...
Şimdi arada bir yerdedir ama olsun, o genede yükselişinin de şafağındadır!
Dijital çağa girdik, ardından Organik çağ gelecek ve İnsanlık dahada yükselecek ve Doğa olacak.
Bunun kaçarı yoktur.
...
"Ne var alemde, mevcuttur Adem'de!"
Sufiler bunu hep bilir idiler, hepte söylediler bencileyin...
Sadece ne demek istedikleri pek anlaşılmadı.
Artık yükselişin şafağındayız, bilgi çağında anlaşılmayan kalmayacak!
Sevgiler
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder