Denenmemişliğin ardına bakmaca, düşünülmeyenin peşinden koşmaca !...
Arayış yollarında ruhunu kaybedip, sisler ülkesinde kaybolanı aramaca !...

Seviyoruz ki, geliyoruz!

Bir bitkinin rüyasıyım, bir kelebeğin kanadıyım. 

Tesadüf yok, tekamül olmadığının farkındayım.

Meleklerin hülyasıyım, varlıkların da hayaliyim.

Hem onların aynası, hemde onlardan yansıyanım.

Sadece birini yaşayan değil, hepsini yaşayanım.

Neden geldim dünyaya?

Meleklere ders için geldim derim!

Ben gelmezsem kimi suçlayacaklardı?

Kimi yargılayacaklardı derim?


Aynayım dedimya, yansıtmaya geldim!

Suçu, suçlayana göstermeye geldim!

Her insan gibi parıl parıldım.

Her olması gereken ayna gibi.

Parlak, pürüzsüz, ışıl ışıl!

Suç varsa, aynada değildir ki?

Yansıttığı için onda değildir ki?

Ondan yansıyandadır!

Suç gören gözdedir, bilen akıldadır.

Suçladığınsındır.

Yargıladığınsındır.

Ayna ne kadar suçluysa, o kadar suçluyum.

Yani suçtan beriyim, suçlayandan öteyim.

Suçladılar insanı, kendini kutsayanlar!

Görmediler kendilerini!

Böyle olmaz ki?

Bilmek böyle değildir ki?


Bilakis imtihanın kendisi insandı.

İnsan kime imtihandı, kendine mi?

Kendi kendine imtihan olmaz ki?

Bıçak kınını kesmez ki?

Yaratılışıda, yaşayışıda imtihandı.

İmtihanın bizâtihi kendisiydi insan!

Avcı kimdi? Tuzak neydi?

Neye bakıyor olduğuna iyi bak!


Aynalar unutuldu, yansımalar kaldı.

İsimler unutuldu, günahlar kaldı.

Her şeyi karıştırdılar bir birine.

Geriye bir sürü kalın kitaplar.

Birde süslü İllüzyonlar kaldı.


Ha dünya yaşamı illüzyon değildi.

Kanlı, canlı, dinamik, kinetik, mekanik her türlü aksiyonun içinde olduğu bir yerdir dünya.

Ruhlar dünyası gibi STATİK değildir, goca dünyamız.

Seviyoruz ki, geliyoruz! :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Ruhun tekamülü bedenleşme,
Bedenin tekamülü de doğalaşmadır!


Copyright 2008 - 2024 🇹🇷 @Felasife | Site haritası

Mal sahibi, Mülk sahibi, hani bunun ilk sahibi!

Creative Commons Atıf 4.0 Uluslararası Lisansı