Bir yol hikayesi

Ne onu buldum, nede dostuna yarandım..

Biri hep kaçtı, diğeride hiç anlamadı..

İkisinde de bir naz, bir caz..

Kaldırmadı bünye, çekemedi niyaz..

Saha bitti, yolun sonu göründü..

Nacak kırıldı, olanlar da oldu..

İstemiyorsa, istemedim onun istemediğini..

Bakmazsa bu yana, dönmem ondan yana..

Sakınırım nazarımı, görmem gördüğünü..

Yük olman ona, silerim arta kalanları..

Sildim elbette, harabelerdir bunlar..

Böyle olsun istemedim ama hissettim..

Bir gün bitecekti, yol gurbete düşecekti..

Ne küstüm kendine, ne de unuttum hemen..

Bir hakkım kalmadı, alacağımda yoktu..

Yol çoktan ayrıldı, sapak geride kaldı..

Yolum kaybolmadı, ben kendimde kayboldum..

Eriyen balmumu gibi, ruhtan meşale oldum..

Nefs acıyı tattı, ruh acının kendi oldu..

Alem bende mevcutsa? Öyleyse o da yandı.. 

Her şeyim bitmişti, ruhsuz bir cesettim..

Ölünce ruh gider, ruhum öldü ceset kaldı..

Uyumuşum, bilmiyorum, şafak başka atmış..

Gel de şaşırma, hayretler içinde de kalma..

Kaybettiğim kendimi, sağ salim bulmuşum..

Önce "O" beni aradı, od ile yaktı üreğimi..

Sonra renkler değişti, gölgeler oynaştı..

Bir şeyler oldu, o sanki hep bilinmeyendeydi..

Bir garip yol hikayesi, arayış bitince yol bitti..

O'nu ararken başkasını bulmak, tam ters köşeydi.

Artık selam kendime ve aleyküm selam, selamıma.