Denenmemişliğin ardına bakmaca, düşünülmeyenin peşinden koşmaca !...
Arayış yollarında ruhunu kaybedip, sisler ülkesinde kaybolanı aramaca !...

Evrimi evirmek!

Bilim, Evrim'i sadece Keşfetmiştir, henüz onu anlayamamıştır!
Bu keşfettiği şeyin boyutlarını anlamadığı içindir ki neredeyse yaptığı tüm işleri Evrim'in aleyhine olmuştur.
Thomas Malthus'un An Essay on the Principle of the Population (Nüfus Prensibi Üzerine Deneme) adlı yazısı Darwin için önemli bir esin kaynağı oldu. Malthus bu yazısında insan nüfusunun aslında çok büyük bir hızla (her 25 yılda ikiye katlanarak) çoğalma potansiyeli olduğunu, ama hastalık, savaşlar ve açlık sayesinde nüfusun kontrol altında tutulduğunu anlatıyordu.

Darwin, aynı prensibin tüm organizmalara uygulanabileceğini farketti.
Tüm canlı türleri, mevcut kaynakların izin verdiğinden çok daha fazla yavru üretiyor, yavrular arasında "zayıf" olanlar çok geçmeden ölüyor, "güçlü" olanlar ise hayatta kalarak yeni yavrular meydana getiriyor ve kendilerini "güçlü" yapan özellikleri yavrularına aktarıyorlardı. Böylece türler nesilden nesile değişerek çevrelerine daha iyi uyum sağlıyorlardı.
Bu teorisini ilk defa 28 Eylül 1838'de günlüğüne yazdı.

Charles Darwin - Wiki
Evrim güçlü olanın hayatta kalmayı hak ettiği bir sistemdir, bu sistemi bozmaya çalışmak, herkese, özelikle de zayıf olana bile hayat hakkı tanımak, Evrim'i anlamamak demektir.
Evrimi anlayan insan, Evrim'i yok etmeye çalışmaz. Doğal seçilime müdahale etmez!
Her canlı türü, yaşaması mümkün olandan daha fazla birey doğurduğundan, ve bunun sonucu olarak sık sık tekerrür eden bir hayatta kalma savaşı mevcut olduğundan, yaşamın karmaşık ve zaman zaman değişen koşullarında kendisine fayda sağlayacak herhangi bir değişikliğe sahip olan her canlı, hayatta kalmada daha yüksek şansa sahip olacak ve doğal olarak seçilecektir. Kuvvetli kalıtım prensibi sayesinde, seçilen her cins kendi yeni ve değişik formunu yayma eğiliminde olacaktır.
Charles Darwin - Wiki
Artık ortada doğal bir seçilimde kalmamıştır, doğal bir şey kalmamıştır, doğal olarak seçilmeyen zayıf insanlarda, geleceğe bu zayıf genlerini taşımaktadırlar, bunun adı doğal seçilim zaten olamaz, olsa olsa suni seçilim olur. Bilim artık doğmayacak olanı doğurtuyor, ölecek olanı öldürtmüyor, zayıfı yaşatıyor, daha olmadı bu zayıf genleri geleceğe taşıtarak, nüfusları katlata katlata ilerliyor, ki dahada katlanacağı geridedir, ve tüm bu müdahaleleri de AŞK ile yapıyor.

Ne AŞK ama!

Modern bilim Evrime inanmıyor, onu tanımıyor, onu bilmiyor, eğer bilse idi Evrimle bu denli bir savaşa girmezdi.

Evet, Evrim yavaş ilerler, acımasızdır, herkese yaşam hakkı vermez, sadece güçlü olanın yaşama ve üreme hakkı verir ki, Evrim binlerce, milyonlarca yıldır bu şekilde bu günlere gelmiştir. Bu onun aslında ne kadar mükemmel olduğunu da gösterir.

Yeryüzünde başka hiç bir denenmişlik, hiç bir teori, hiç bir labaratuvar testi, onun bu mükemmelliğine karşı kullanılamaz, onu yanlışlayamaz.
Evrim, kararlılığını yaşayarak ispat etmiştir, bu mükemmeli veren bir sonuçtur.

Fakat insan bu mükemmelliği yanlışlamak için var gücü ile çalışıyor. Bunu da bizzat bilim ile yapıyor!

Darwin bu teorinin böyle yanlış kullanılacağını, ya da içinin boşaltılıp tamamen aleyhinde çalışılacağını bilseydi, acaba ömürünü gözlemlerle geçirir miydi?
Dr. olmuş içi rahat etmemiş, Teoloji okumuş içi rahat etmemiş ve kalbinin sesini dinleyerek, kendini doğaya vakfetmiş, doğayı gözlemlemiş.
Darwin yanlış bir şey yapmamış, dikkat çekmiş! "Güçlü olan hayatta kalır!" demiş, bu doğada böyle çünkü, Darwin görmüş bunu, gözlemiş bunu.
Fakat sonradan gelenler, hayır ne münasebet zayıf olan da hayatta kalır dercesine, önce İnsan demiş!

Thomas Robert Malthus 'ta yanlış bir şey dememiş, o da bu tehlikeli potansiyele dikkat çekmiş!
Uygun şartlarda herhangi bir kısıtlayıcı faktör (salgın vb.) yoksa, popülasyon geometrik dizi biçiminde artar (2, 4, 8, 16, 32, 64, ...),
Oysa besin maddeleri aritmetik dizi biçiminde artar (1, 2, 3, 4, 5, 6, ...).
Doğada aradaki bu fark, popülasyonda bazı bireylerin ölümlerine neden olur ve bir denge sağlanır.

Thomas Robert Malthus - Wiki
Nerede denge?

Doğanın kaynakları kısıtlı, bu yüzden istese de herkese yaşam hakkı YOK demektir bu, kaynaklar sınırsız olsa bile, yaşam sadece GÜÇLÜ olanların hakkıdır. Bu güçte yanlış anlaşılmasın, genetik olarak size gelen mirasın verdiği güçtür bu, yoksa Bilimin müdahale ettiği kontrolsüz gücü kast etmiyorum.
Fakat insan ne yapmış, nüfusları katladığı gibi, bitkilerin ve hayvanların genleriyle de oynamış, onlara da ayar çekmiş. Çekmeye de devam ediyor.

Yiyecek yoksa yaşam yok!
Bunu çok iyi biliyorlar ama bile bile bununla da oynamışlar.

Her şey İNSANI çoğaltmak için, anlamsız bir şekilde çoğalmak, kontrol yok, ideal yok, amaç yok, çoğal da çoğal, kör bir istilâ bu.

Artık ortada bir denge kalmamış, Bilim adeta bu dengesizliği, nasıl daha dengesiz yaparım diye, doğa ile anlamsız bir yarışa girişmiştir.
Evrim yanlış yaptı, biz en doğrusunu yapacağız!

Sonuç;
Bir sonuç yok ortada, "Evrim evrilmiş, içi boşaltılmış" olan bu.
Bir zamanlar klasik bilim yapılıyormuş, güzelmiş ama sonradan modern bilim bunu, adeta elinin tersiyle itmiş. Evrim'i savunuyor görünmesi de bir kılıf, kamuflajdan başka bir şey değilmiş.
Böyle Evrimcilik olur mu?

Keşfettiğiniz, inandığınız, bildiğiniz şeyin aksine çalışma yapamazsınız! onu yanlışlayamazsınız! onu yıkmaya çalışmazsınız! bu kendinizi de inkar olur.

Sözün özü, Bilim, Evrimi keşfetmiş ama boyutlarını anlamadığı içindir ki doğala zarar vermiştir, eğer anlamış olsaydı aleyhte böyle çalışmalar yapmaz/yapamaz nüfusları da böyle katlamazdı.
Dini taraf meseleyi zaten hiç anlamamış, onlara göre Evrim zaten saçma bir şey ama Bilim, bunu sözde kabul ettiği halde, özünde asla kabullenememiştir.
Çok tuhaf gerçekten.

Bu konuya Tasavvufu katmak istemezdim ama mecuburen katacağım, Tasavvuf der ki; "Tecelli sonradan anlaşılır!"
Burada tecelliden kasıt Tanrı da değildir, Keşftir, zira Tasavvufun da kendine hâs Keşfî durumları vardır, ve ne keşfedersen keşfet, bunu sonradan anlayacaksın! der Tasavvuf.

Önce Keşf, sonra İspat gelir.
Bu Tasavvufî altın bir ölçüdür, Keşf ve İspat olmazsa olmazdır.
Bu bir insanda 3 günden 40 yıla kadar süren bir zamandır , bazı meseleler, keşfedilse bile geç anlaşılır. Çokları bu meselenin ne olduğunu bilmez bile, tasavvufçuyum deyi eser gürlerler.

İnsanlık Evrimi keşfetti, doğrudur ama henüz anlamadı (bunu çok rahat bir şekilde söyleyebilirim) neticede yapılanlar ortadadır.

----- 0 -----


Bir insan keşfettiğini ON yıllarla anlar! Bu hiç kolay değildir.
İnsanlık ise keşflerini YÜZ yıllarla anlar! Bu ise en zorlusudur.

Bir şeyi keşfetmekle, onu anlamak arasında ki fark, bu meselenin cevabıdır.
Keşfonulan bir şeyin boyutları ilk başta anlaşılmayabilir, normaldir ama anlaşılmış bir şey zaten keşfolmuş, hakkı da verilmiş demektir.

Umarım modern bilim bu KEŞFİ anlar, DOĞAL olanın, DOĞRU olduğunu kavrar, GÖZLEMİN hakkını verir.


----- 0 -----

C.R Darwin, T.R Malthus
Böyle kâşif, gözlemci bilim insanların önünde, ruhum anca saygı ile eğilir.

Yaşama müdahale etme !...

Kendinle çelişme !...

Evrimi evirme !...


...
..
.

Sevgiler

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Ruhun tekamülü bedenleşme,
Bedenin tekamülü de doğalaşmadır!


Copyright 2008 - 2024 🇹🇷 @Felasife | Site haritası

Mal sahibi, Mülk sahibi, hani bunun ilk sahibi!

Creative Commons Atıf 4.0 Uluslararası Lisansı