Denenmemişliğin ardına bakmaca, düşünülmeyenin peşinden koşmaca !...
Arayış yollarında ruhunu kaybedip, sisler ülkesinde kaybolanı aramaca !...

Ara tür müyüz?

Öncelikle bu yazıyı yazarken buradan ilhâm aldığımı söylemeliyim, "İnsan, nasıl bir hayvandır!" sorusuna cevap aramaktan ziyade, İnsan dediğimiz bu canlı bir ara tür/form mudur, yoksa türleşmesini tamamlamış bir tür/form mudur ona bakacağım. Tabi bunu yaparken de teknik olarak değil, sıradan bir göz nasıl bakarsa öyle bakacağım.
Filozoflar, Düşünürler, Gruplar ne demişler;
1- "İnsan, öğrenen hayvandır."  (Konfüçyus)
2- "İnsan, araştıran hayvandır."  (Thales)
3- "İnsan, sorgulayan hayvandır."  (Sokrates)
4- "İnsan, kazanan hayvandır."  (Sofistlere)      
5- "İnsan, toplumsal hayvandır."  (Platon)
6- "İnsan, düşünen hayvandır."  (Aristo)
7- "İnsan, şüpheci hayvandır."  (Septikler)
8- "İnsan, her şeye alışan hayvandır."  (Stoikler)
9- "İnsan, tartışan hayvandır."  (Heraklitos)      
10- "İnsan, deneyen hayvandır."  (John Locke)      
11- "İnsan, çıkarını düşünen hayvandır."  (J. Dewey)
12- "İnsan, eleştiren hayvandır."  (Kant)
13- "İnsan, konuşan hayvandır."  (Descartes)      
14- "İnsan, sistematik hayvandır."  (Hegel)
15- "İnsan, tutarsız bir hayvandır."  (Gazali)
16- "İnsan, itiraz eden hayvandır."  (Albert Camus)    
17- "İnsan, yalanlayan bir hayvandır."  (Popper)
18- "İnsan, teori kuran bir hayvandır."  (Khunn)
19- "İnsan, mücadeleci bir hayvandır."  (Kant)
20- "İnsan, seven bir hayvandır."  (Erich Fromm)    
21- "İnsan, araç yapan bir hayvandır."  (Bergson)
22- "İnsan, düpedüz hayvandır…!"  (Nietzsche)    

Tabi en vurucu olanı en sonda Nietzsche 'den gelmiş, söylediğinde haksız da sayılmaz, İnsan bu olmaz
Peki ne olur.
Bu bir "ara türdür!"
Henüz Evrimsel süreci tamamlanmamış bir tür!

Evrimsel süreçte aslında ara tür diye bir ayrımda yokmuş, neticede bu yapı çok yavaş işlediği için, zaten olan tüm türler bir nevi ara türmüş. Ama genede türler arasında geçişi, türün kendini anlamada önemli bir kavram.

Filozofların dediğine göre, hayvan olduğumuz da şüphe yok, peki neden böyle demişler. Tabiki de insan denen bu canlı, kan dökmüş, zulümler etmiş, elanda etmektedir. Aslında iyi işlerde etmiş.
Kısacası İnsan, BENCİL bir canlı olduğu için böyle ağır sözler demişler.
Öyleyse "İnsan, bencil bir hayvandır!" desek nasıl olur, bu eksik olur çünkü, hayvanlar zaten bencildir.

Hiç bir hayvan içgüdüsel olarak kendi türünden başkasını düşünmez, anca çıkar temelli düşünür ki karşılıklı menfaati yoksa, ilişkileri de yoktur.

Yaşam doğa düzeyinde BENCİLDİR kısacası, bu bitkiler düzeyinde de böyledir, bitkiler elinden gelse her yere yayılmak isterler, hayvanlarda da durum aynıdır.
Kısaca Canlılar bencildir.

Hayvanların tek derdi YAŞAMAK ve ÜREMEKTİR.
Üresinde de nasıl ürerse üresin, benim nüfusum çok artı, bunun sonu nereye varacak demezler. Fırsatını ilk bulduğu anda ÜREMEK için adeta programlanmıştır. Kontrol yok, amaç yok, sadece hormonların sesini dinle ve üremek için üre!
Hayvan bu demek.

Bu üreme olayı tamamen kontrolsüz de değildir, bunu DOĞA KONTROL eder. Yoksa İSTİLÂ olur.  Herhangi bir tür bile İSTİLÂYA meyillidir. Canlılar bu açıdan BENCİLDİR ve İSTİLÂCIDIR. Hayvanlar olmasın bitkiler her yanı istilâ eder. İnsan olmasın hayvanlar eder. Bu böyledir. Doğa bu açıdan kimseyi olduğundan daha fazla ürettirmez. Doğa önlemleri güzel almıştır, güçlü ve şanslı olanın hayatta kaldığı, bu otomatik sistem sayesinde tüm türler, hakları olduğu nispette hayatı yaşayabilmektediler.

İnsana gelelim...

İnsan henüz Evrimsel sürecini tamamlamamış bir (hayvandan uzak-İnsana yakın) ara türdür. Başka değişle de İnsan adayıdır, ama henüz daha insan olamamıştır. Yaptığı güzel işlerde olsa, değişimleri de olsa daha olmamıştır.
Evet, insan dediğimiz bu kalabalıklar, (geçmiştekiler de buna dahil) İnsan adayıdır ama henüz insan değildir.

Dış görünüm olarak hayvandan uzaklaşmıştır. Tüysüzdür, terleme sistemi vardır, et/ot yiyebilir, alet yapar vs.
İç görünüm olarak hayvana hâlâ yakındır, çünkü hayvanların ORTAK özelliği olan BEN/BENCİLLİK duygusundan uzaklaşamamıştır. Onu elân sıkı sıkıya muhafaza etmektedir.

Bu duyguyu muhafaza ettiği sürecede, o bir hayvan olarakta kalacaktır.
Ama genede sevindirici olan, İnsan dediğimiz bu canlı EVRİLMEYE devam ediyor, bu kadar Evrilen dahada Evrilecektir ve BEN/BENCİLLİK dediğimiz o şeyden iyice kopacaktır.

İnsanlık Evrimi keşfetti ama henüz onu anlayamadı, onu zamanla anlayacaktır, zira anlamakta yavaş bir süreçtir. İllaki anlayacaktır!
200 yıl geçmiş dahada mı anlamadı diyen olursada, kim dediki Evrim hızlı, anlamak hızlıdır diye, süreç yavaştır.

BEN/BENCİLLİK denen şeyin HAYVANÎ olduğunu bilecektir, buna mecburdur. 
İNSANÎ olduğunu bilmek, tek bir şeye bağlıdır. BEN/BENCİLLİK! bunu anlamaya.

BEN varsa İnsan, insan değil hayvandır, bu yoksa insan, hayvan değil insandır!

Ee! bu kadar felsefe yapıyoruz, düşünüyoruz, ölçüyoruz biçiyoruz, uzaya bile çıkmışız, hâlâ mı insan olamadık!
Ne fark eder!
Sürüngenler kanatlanmış uçmuş, balıklara karaya çıkıp koşmuş, insan da alet yapmış uzaya çıkmış, bu ne fark eder!
Hâla bir farkımız yok!

BEN/BENCİLİK hayvanlarda da olan bir şey, bizi hayvandan ayıran bir şey değil, bilâkis hayvan yapan bir şey.

Felsefe yapmak, insanın çok şeyi biliyor anlamına da gelmiyor.

"Felsefe, henüz kesin olarak bilinmeyen konular üstünde kafa yormaktır."  (Bertnard Russell)

Lakin düşüne düşüne, felsefe yapa yapa da o hayvandan uzaklaşacağız. Bu kaderimiz.

Eğer bu kadar İnsan olduysak, bu dahada olacağımız anlamına geliyor, EVRİM DURMAYACAK insan olmaktan başka çaremiz yok. Biz olmasakta, olamasakta bizden sonrakiler olacak.
Bizden öncekiler çok olamadı, ama genlerini de aktardı, görünen bizlerde olamadık ama bizlerden sonrakiler illaki İNSAN OLACAKLAR. 
Kaderleri bu çünkü, ya olacaklar ya olacaklar.

Biz onlara bir ipucu bırakacağız!
Onlar buna bakarak, iz sürecekler!
Nedir o ipucu?
İnsan olamadık!

Bu izi şimdiden de süren olabilir. İZ her zaman vardır.

Bir birimizi yedik, anlamsız nüfus artışları yaptık, doğayı mahvettik, varsa yoksa KENDİMİZ dedik, bundan daha büyük bir İPUCU MU OLUR? 
Olmayacak ve gelecektekiler bunu iyi OKUYACAKLAR!
Bizler geçmişten gelen "iz"leri pek okuyamadık, ama bizlerde "iz" olacağız.

Doğanın insana ihtiyacı var!
Doğada ki yaşam bencillik üzerine kurulu ama doğanın kendi bencil değil, o herkese yaşam sunuyor, işte bunun işleyişinde İNSAN önemli bir canlı olacak.

Bencillikten kurtulduğunda tabi.

İnsan VİZYONUNU anladığında, MİSYONUNU DA üstlenecektir, bu KADERİDİR!

Sevgiler

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Ruhun tekamülü bedenleşme,
Bedenin tekamülü de doğalaşmadır!


Copyright 2008 - 2024 🇹🇷 @Felasife | Site haritası

Mal sahibi, Mülk sahibi, hani bunun ilk sahibi!

Creative Commons Atıf 4.0 Uluslararası Lisansı