Konteyner doğaya uyumlu mu?

İnsan olarak çevremize zaten yeterince zararlı bir türüz, bunun önce bilinmesi gerekiyor, bizim zararımız sadece kendimize değil,
DOĞAYA DA BÜYÜK ZARAR VERİYORUZ.
Bu kadar nüfus patlaması hayra alamet değil, tüm kaynakları hızla tüketiyoruz. Bir yandan yaşayıp, bir yandan da en az zararı nasıl verebiliyoruz, onların da araştırılması gerekiyor. Doğaya illaki zararımız olacak, lakin bunun kabul edilebilir sınırlar içerisinde kalması, geri dönüşebilen malzemelerden olması için, duyarlı olmakta insanlık görevimizdir.

KONTEYNER teknolojisi şu an DOĞAYA bütünlük açısından en uyumlu bir malzemedir... Yapılaşma şeklidir... Bunu iddia etmeme de gerek yok, öyle çünkü.
İzolasyonundan geri dönüşümüne, sağlamlığından çevreye verdiği zarara, ve ekonomikliğine, sağlıklı malzemelerine kadar "en uygun" seçenektir.
Eğer bir gün müstakil ev düşünürseniz, kesinlikle 1. sırada Konteyner olsun, ayrıca büyütme seçenekleri de var tabii.

Tabii ucuza kaçmayıp iyisini alırsanız, meseleyi de araştırırsanız, asla yanlış yapmazsınız, gönül rahatlığıyla kullanabilirsiniz.

1 yıldır köye ev yapmak için, evler üzerine her şeyi araştırdım, en fazla 20bin lirada bütçem vardı, pek çok seçenek var, kil çadırdan saman eve, prefabrikten betonarmeye, ahşaba kadar. Lakin bunların hepsi de bütçeyi aşıyordu, çünkü iş sadece almakta değil, birde bunun yapımı var, temel, işçilik, nakliye, vs. külfeti var.

En sonunda KONTEYNER de karar kıldım neden mi?
Türkiye de bu işin 1 numarası diyebileceğimiz bir firmaya, (başka firmalarda var elbet iyi olan) verdim, emsallerinden biraz pahalı ama malzemeden kaçılmamış, teknolojisi de son teknoloji elbet.

Sıradan gidelim.

TEMEL:
Konteyner için öyle betondan demirden temel atmanıza bile gerek yok, atarsanız daha sağlam olur elbet, betonun doğada erimesi zaman alan işlerdir, genelde bir enkaz şeklinde olur atıkları. Şehirlerde her yer betonken köy/kırsal yerde beton son tercih olmalı bence.
Temel yerime hiç kazma vurmadım, 4 tane büyük taş, üstüne kütüklerle, yerden biraz yükselterek temeli oluşturdum, üstünü düzledik koyduk, hepsi bu. Mesela ben oradan taşınayım, arazide hiç "izim kalmaz" Araziye hiç dokunmadım, otlar bile duruyor öyle, diğer temeller de ekstra beton da kullanmanız gerekir.

DEPREM:
Arazi yarılmadıkça Konteyner içindekilere bir şey olmaz, Konteyner de bir zarar da oluşmaz. Zaten Konteynerler 99 depreminden sonra bilinmeye ve üretilmeye başladı, kökeni de Askeri teknolojiye dayanıyor. Şu an teknoloji yardımıyla, sağlamlık ve tasarım konusunda daha da geliştiler.

İKLİM:
3.İklim bölgesine uygun.
Bu Türkiye şartların da en soğuk (karasal) iklim çeşididir. Bu iklim tipine uygun olmasının avantajı, izolasyon olayının iyi olması anlamına gelir, bu da yazın içeri daha az sıcak girmesi, klima, vantilatör gibi enerjilerin daha az kullanılması demektir. Kışın da daha az ısınma maliyeti demektir, böylelikle doğadan katı/sıvı yakıt enerjisi en aza inmesi demektir.
Sandviç panel olması da bu izolasyonu maksimum seviye çıkması demektir ki içeriden/dışarıdan enerji kayıpları, "ısı köprüsü" denen şeyde olmadığı için, kayıplar minimumdur. Bu açıdan Konteynerim %60 çıkan ısı tasarrufu yapabilmekte. Kar, yağmur, rüzgar gibi doğal etkenlere de dirençlidir.

YANGIN:
A1 sınıfı yanmazlık özelliği vardır.

A1 Sınıfı : Kum, çakıl, alçı, beton, tuğla, seramik, cam yünü, taş yünü, perlit.
A2 Sınıfı : Organik bağlayıcılı cam yünü ve taş yünü.
B1 Sınıfı : Alçı-karton plaka, çimentolu odun talaşı, yanma geciktiricili katkılı polistiren ve poliüretan köpük.
B2 Sınıfı : Ahşap, silikon derz dolgusu, polistiren ve poliüretan köpük.
B3 Sınıfı : Ahşap talaşı, kağıt vb.

Ahşap bu konuda sınıfta kalıyor aslında, çatısı olan diğer seçeneklerde böyle, çünkü yanması demek onun yeniden teminini gerektiriyor ki, bu da maliyetinin pahalılığı yanında, doğadan ağaç kesmek, yeniden kaynak tüketmek anlamına geliyor.

%35 daha az karbon salınımı, %100 geri dönüşebilme, sızdırmazlığı, yanmazlığı, seyyar olması, kolay kurulumu, uzun süre boya istemeyen teknolojisi, izolasyonunun iyi olması, bakım gerektirmemesi, ekonomikliği gibi etkenleri üst üste koyunca, Konteyner diğer bütün alternatiflerden 1 adım öne çıkmaktadır.

Açık ara öndedir.

Geri dönüşüm olayının başlı başına bir özellik, o bir hammadde aynı zamanda, hurdaya çıktı diyelim, bunu fabrikasına veya hurdacıya bile satsanız, tamamiyle geri döneceğini bileceksiniz. Hurda demek para demek, kimse onu ortada bırakmaz, hammadde çünkü.

Özetle,
Çevre olayı bir "bütün" olayıdır, bunun içinde bir çok etken vardır. Bazen bir bitki bile organik olması hiç fark etmez, başka bir yere götürülsün oraya zarar verir.
O yüzden "Doğaya Uyum" en önemli noktadır.

Çevre görünüm açısından da insanın yaptığı her şey "simetrik" olduğu için, doğaya görüntü olarak uymaz, doğa simetrik değildir, şehirler, araba, gemi, uçak ev vs.
Bugün yeşil enerji dediğimiz, Rüzgar, Güneş enerji tarlaları bile, görünüm olarak uymaz. Buna rağmen dünya bunlara yönelmiştir, çünkü diğer yakıtlar gibi, ekstra doğa, çevre sorunları oluşturmazlar. Sadece görünüm olarak sırıtırlar o kadar.
Lakin insanın yaptığı her şey bu kapsamdadır.

Son olarak Konteyner'imin enerji ihtiyacı da 1KW lık güneş enerjisi ile sağlanmaktadır.

Sevgiler

---

Konteynerinizi böyle demirden veya ağaçtan platform üstüne de yapabilirsiniz, böyle yaptığınızda zemine ellemenize bile gerek yoktur.
İlk tercihiniz böyle olsun, diğer türlü tercihler size kalmıştır.

Mesela ilk iki resimde ki demirler arasına duvarda yapılabilir, bu da depo, garaj ve oturma alanı olarakta ekstra kullanım sağlar.
Ama böyle bir şey yaptığınızda tavsiyem "kıl çadır" yapmanızdır.

Kıl çadır müthiş bir malzemedir, hem oldukça doğal hemde ekonomiktir, özellikleri ise onu tercih etmeyi düşündürüyor.
Hem görünüm olarak çok daha otantik, hemde ekolojik bir üründür. Kültürümüzün de bir parçasıdır.

Sıcağı soğu engeller, yaz kış içerisi aynıdır.
Yağmur geçirmez.
Yanmaz.
Yılan, akrep, örümcek vb. canlılar çadır üstünde gezinemez, hareket edemez.
Montajı kolaydır.

Ayrıca nefes alan yapısıyla oldukça da "sağlıklı" bir seçenektir.