Denenmemişliğin ardına bakmaca, düşünülmeyenin peşinden koşmaca !...
Arayış yollarında ruhunu kaybedip, sisler ülkesinde kaybolanı aramaca !...

Şamanın cinsel eğitimi

Ahlak gibi bir takıntınız, inanç, ideoloji gibi kendinizi tanımlamalarınız varsa, bu meseleye hiç bakmayınız, Aşağıda anlatılan mevzu Şamanların kendi içinde ki eğitimlerinin cinsellikle ilgili bir yönüdür.
Zaten yazının amacı onları methetmek veya tavsiye etmek gibide bir amacı yoktur, sadece meraklısı için, bilgi sevdalıları için bir paylaşımdır.
Bu mesele pek bilindik bir mesele değildir, cinsellik çokları için bir TABUDUR. ve öylede kalmaya devam edecektir.
Doğanın adamlarında günümüz şehirli insanları gibi, içinde ve dışında bir şeyleri "örterek" kendilerini iyi veya faziletli göstermek gibi bir takıntıları yoktur.
Onlar neyse odur.Doğa gibi çıplak ve örtüsüzdürler.
Mesele Albıs veya Albastı denen kötü şeyler, Şamanik halklar için oldukça korkulan şeylerdir, aşağıda yazan şeyler onlar için bile imkansızdır ama Şaman için böyle korkular yoktur, bilakis onlarla bile yüzleşme vardır. Korkan adam ruhlar dünyasına nasıl dalacaktır.

Bu bölüm prof.dr. Fuzili Bayat'ın "Ana hatlarıyla Türk Şamanlığı" kitabından alınmıştır. Kitapta pek çok konu işlenmiştir, bu sadece meselenin küçük bir yönüdür.

Adayın Ruhların Sütünü içmesi ve Onlarla Cinsi İlişkiye Girmesi
Bütün geleneksel toplumlarda ve özellikle de Şamanlığın var olduğu bölgelerde erotik ve seksüel görünebilen her şey sadece yaşamın ve hayatın bir parçası olarak değerlendirilir. İnsan yaşamının en doğal akarı olan cinsi ilişki, Şamanlığın oluşumunda etkili olduğu gibi Şaman tedavi sisteminde de etkilidir. Ancak hem Batı dünyasının hem de monoteist dinlerin büyük ölçüde karşı çıkması ile seksle tedavi yapılmaz olmuştur.

Şaman dünya görüşüne göre insan vücudu, evrenin küçük modeli olup bütün enerji kaynaklarını da yansıtmaktadır. O halde vücudun iyi bir şekilde bilinmesi, adayın, Şaman statüsüne geçmesi sırasında başlamış olur. Şaman olma sürecinde adayın semavi karısı olarak bilinen ruhlarla cinsi ilişkiye girmesi, kadın cinsi organlarının Mitolojik Ana'yı simgelemesi ve mistik bir anlam taşıması özellikle önem kazanmaktadır.

Sibirya Şamanlığını öğrenen L. Şternberg'e göre, Şaman olma merasiminin ilk elementi adayın ruhlarla cinsi ilişkisidir ki, bu da adayın onlardan mistik bilgi alması olarak değerlendirilir. Kadın Şaman adayı, Şaman olma merasiminde tenha bir yere çekilerek ruhları onun cinsi organlarını kullanarak karnına girmek için çağırır. Ruhlar, adayla cinsi ilişkiye girene kadar kadın Şaman adayı insanlardan saklanır. Sonunda beklenen ruh, kuş veya genç insan şeklinde adaya uykuda veya uyanıklıkta yaklaşır. Aday, ruhla ilişkiye girerek gerçek bir orgazm yaşar. Şaman geleneğine göre ruh, adayın güç ve enerjisinin kaynağı olan mistik kocası olur.
Şamanın mistik kocasının tasviri kamlık öncesi yedirilir ve kadın Şaman, bütün hayatı boyu mistik kocası ile cinsi ilişkiyi devam ettirir. Hatta Şaman memoratlarına bakılırsa Şamanın, semavi eşinden çocukları da olur.

Aynı şekilde erkek Şaman adayı da kadın olarak tasarlanan ruhlarla cinsi ilişkiye girmek Şamanlığın sırlarını öğrenir, dolayısıyla Şaman olarak kurulur. Genellikle her Şamanın bir semavi karısı vardır. Ancak bazen Şamanın bir kaç semavi eşinin de olduğu bilinmektedir.
Etnografik literatürde Şamanın ölüp dirilmesi, esasen parçalanıp yenilme olarak bilinir.* Ancak Şaman olma, yalnız parçalanma ile sınırlı değildir. Nitekim Şaman olmanın en eski yollarından biri de karşı cinsten olan ruhlarla cinsi ilişkiye girmedir. Buna Şaman literatüründe Şamanın semavi eşi de denilir. Ancak zamanla cinsi ilişki yolu ile Şaman olma olgusu arka plana itilmiş, onun yerini adayın, karşı cinsten olan ruhların sütünü içmesi tutmuştur.

Ruhlarla evlenme veya ruhların sütünü içme yoluyla da Şaman statüsü alanlar vardır. Nitekim Tuva Şaman efsanelerine göre albısların döşünü emmekle Şaman olmak da mümkündür.6 Sırra erme ritlerinde esaslı rol oynayan süt içme veya döş emme motifi de Şamanın ruhlar alemi ile alakasını şartlandıran amillerden biridir. Şamana süt veren, onu emziren albıs veya albastı (Yakut mitolojisinde abaası) bazı alametlerine göre Mitolojik Ana'nın ters çevrilmiş işaretidir. İri döşlü, doğuran, emziren Mitolojik Ana, albıs varlığında kodlaşır. Aslında Şamanın Mitolojik Ana'yı işaretleyen bu ruhlarla cinsi ilişkiye girmesi başlangıçta var olan gizli enerjiye sahip olmaktır.

Sırra erme ritlerini yansıtan efsanelerden görüldüğü gibi Şaman adayını, Şaman hastalığından sonra yeraltı dünyasının kötü ruhları olan albıslar emzirirler. 7 Albısların adayı emzirmeleri ritüel-mitolojik karakter taşır. Aslında emzirme evlatlığa kabul etmek, cinsi ilişki kurmak olarak algılanır. Bu inisiyatik olgudan sonra merasimden geçen aday, Şaman olur, ruhlarla bir başa alaka yaratır, onları görür, onlarla konuşabilir. Korkunç ve ölümcül hastalıklar kaynağı olan ruhların sütünü emmek Şamanın, ölümün kaynağından yetenek almak anlamına gelir. O bakımdan azaların, abaasıların veya albısların döşünü emen Şaman, ölümcül hastalıkları iyileştirebilendir.
Albısların, Şamana süt içirmeleri onu hem fiziki, hem de psikolojik cihetten yeni merhaleye hazırlamaktır. Vergi alan Şaman adayının döş emmesi destanlarda kahramanın Yer Ana'nın döşünü emip ölümsüzlük kazanmasına eşdeğerdir. Bazı Şaman efsanelerinden öğrendiğimize göre, adayı dağ ruhu emzirir. Dağ ruhu çoğu kez kadın olarak tasavvur edildiği için Mitolojik Ana kompleksine dahildir. Bazı Şaman efsanelerinde nereden geldiği malum olmayan kadın, adayı dizleri üstünde oturtup, iri döşleri ile onu emzirir ve bazı hallerde de emzirdikten sonra adayla cinsi ilişkiye girer.

Umumiyetle, Şamanın merasimden geçmesi gönüllü olmadığından onun albısların döşünü emmesi ve onunla cinsi ilişkiye girmesi de mecburi karakter taşır. Ruhların kadın olarak tasarlanması ve Şaman olmada önemli rol almaları, bir kez daha başlangıçta kadın Şamanların toplumsal örgütlenmede önemli rol üstlendiğini kanıtlar durumdadır. Ayrıca kadın Şamanlar hakkında yaranan efsane ve memoratlars da onların toplumsal yaşamdaki yerlerini göstermeğe hizmet eder.
Resim 5. Oçi-Bolo Kedr adlı çok güçlü pehlivan kadın Şamanın göklere götürülmesi (Dikson'un Kitabından)

Uryanhay Şamanlarının soyunun albısa bağlanması ve Şaman olma ritüellerinde albısların ayrıca bir soy oluşturmaları ve adayla sevişmeleri, adayın çayına döşlerinden sağmaları, dolayısıyla adayı emzirmeleri9 ve bu Şaman hastalığının adının da albıs olması, bu demonik varlığın Şaman edebiyatına da konu olduğunu gösterir. Vergiyi albıslardan alan Altaylı güçlü Şamanlar, "Ben, albıslar soyundanım." derlerdi.10
Hatta bu albısları Şaman, iki güzel kadın olarak tanımlar. Şaman, bu iki albısla cinsi ilişkiye· girdikten sonra albıslar dünyasına getirilir ve orada döşlerini omuzları üzerinden arkaya aşıran albıslar, sarı renkli çaya döşlerinden süt sağarak adaya içirirler. Bu olay bir kaç defa tekrar olunur ve her defasında da aday, albıslarla beraber döşlerinden sağılmış ve çaya karıştırılmış içki içer. Sonunda adayla cinsi ilişkide bulunan iki güzel albıs da döşlerini çaya sağıp adayla birlikte, üçü bir arada içerler. Bütün bunlardan sonra aday, kendi evine geri döner ve Şaman olur.

Sütü çaya karıştırıp içme ritüeli, aslında adayın onunla beraber süt içenleri ve sütü sağılanları tanıması ve onlara kamlık yapabilmesi içindir. O halde ruhların, adayın etini yemeleri hangi anlama gelirse, adayın albısların sütünü içmesi ve onlarla cinsi ilişkiye girmesi de benzeri anlama gelir. Albıslar neslinden Şamanlık görevini alan aday, sütünü içtiği ve cinsi ilişkide olduğu albısa ve ayrıca beraberce süt içtiği albıslara kamlık yapabilir.
Burada önemli olan bir mesele de Şamanlığın artık erkek ağırlıklı bir meslek olmasından sonra, adayı Şaman yapan ruhun çoğu kez kadın olarak algılanmasıdır. Nitekim Altay-Sayan Türklerinde albıs, kuzey bayanı, Orta Asya Türklerinde peri ve nihayet Şamanların ikinci canı nisbetinde olan hayvan ana vb. kadın varlıkların mevcutluğu Şamanlığın başlangıcının anaerkillik dönemine uzandığını kanıtlar. Şamanlar da bu olguyu zaman zaman kadın elbiseleri veya kadınların giydikleri entariye benzer elbise giymekle yaşatırlar

5 Bkz. Sternberg L., Die Religion der Giljaken (ARW), Leipzig, 1905
6 Kenin-Lopsan M. B., Obryadovaya Praktika i Folklor Tuvinskogo Şamanstva, Novosibirsk, 1987, s.19
7 Popov A . A., Poluçenie "Şamanskogo Dara", s . 287; Basilov V. N., İzbranniki Duhov, s . 49; KeninLopsan M. B., Obryadovaya Praktika, s. 1 9
8 Bkz. Bayat E, Türk Şaman Metinleri,56
9 Bayat F., Türk Şaman Metinleri, s. 6 8-69
10 Bayat F., age., s. 6 8

* Bu mesele kitapta Ritüel ölüm olarak geçer, Şaman adayı bir dizi ritüel ölümden, etlerinin parçalanmasına, onların yenilmesine, akabinde tekrar dirilmesine kadar olan süreçlerdir, eğitimin bir parçasıdır sadece.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Ruhun tekamülü bedenleşme,
Bedenin tekamülü de doğalaşmadır!


Copyright 2008 - 2024 🇹🇷 @Felasife | Site haritası

Mal sahibi, Mülk sahibi, hani bunun ilk sahibi!

Creative Commons Atıf 4.0 Uluslararası Lisansı